Kayseri Müzesi’ndeki eski Kaniş eserlerinin restorasyonu ve tanıtımı için sürdürülebilir Türk-İtalyan ve Yunan ortak projesi kapsamında düzenlenen “Tarih ve Endemik Bitkiler Buluşuyor / Kültepe-Kaniş Eserleri ve Endemik Bitki Türleri Sergisi” açılış törenini onurlandırmanızı rica ederiz.
https://kultepe.org/wp-content/uploads/2022/08/davetiye.jpeg11281600adminhttps://kultepe.org/wp-content/uploads/2022/01/logo-220-ab.pngadmin2022-08-25 13:39:452022-08-25 13:41:30Tarih ve Endemik Bitkiler Buluşuyor / Kültepe-Kaniş Eserleri ve Endemik Bitki Türleri Sergisi
Kayseri tarihini 6 bin yıl önceye dayandıran belgelerin gün ışığına çıkarıldığı Kültepe Kaniş-Karum ören yeri kazılarında çıkarılan buluntular, dijital ortama aktarılacak.
Kayseri – Sivas karayolu üzerinde bulunan Kültepe-Kaniş-Karum ören yerinde kazı çalışmaları 73 yıldır devam ederken, çıkarılan belgelerle Anadolu tarihi aydınlatılmaya devam ediyor. Ülkemizin en önemli kazı alanlarından biri olan Kültepe – Kaniş – Karum ören yerinde 70 yılı geçen süredir devam eden kazılarda elde edilen veriler, dijital ortama aktarılarak Kayseri’nin hikayesi toplumla paylaşılacak.
2021 yılı kazılarında 5 bin yıl öncesinde Kültepe’de ne olduğunu anlamak için küçük test sondajlarının daha büyük alanlarda yapmaya başlandığını aktaran Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu yürütülen çalışmalara dair şunları kaydetti. “2021 yılı kazıları oldukça erken bir dönemde başladı. Türkiye’deki arkeolojik kazılar 12 ay boyunca sürdürülmesi gereken çalışmalar haline geldi. Bu anlamda biz tabi ki memnunuz. Şöyle ki; normalde çok kısa süren bir kazı dönemi bizim işleri tamamlamamıza yetmiyordu. Dolayısı ile de bu çalışmaları biz uzatmaya zaten meyilliydik. Kültepe’de yapılan çalışmalara Kültür ve Turizm Bakanlığının desteği ile yapılıyor. Şöyle ki; ülkemizde 500’e yakın kazı sürdürülüyor. Esas önemli olan bu kazılara yerel yönetimlerin de sahip çıkması. Bu anlamda da Kayseri Büyükşehir Belediyesi’nin katkılarının değeri paha biçilemez. Maddi anlamda ya da manevi anlamda bize yaptıkları desteğin boyutu ölçülemez. Onların sayesinde biz bu çalışmaları yürütebiliyoruz. Zaten tek kollu olmaz, çünkü çoğu sorunun çözüm kaynağı da yereldir. Kazılarımız halen devam ediyor. Bu yıl yapılan çalışmalarda ilginç sonuçlarda tabi ki her sene olduğu gibi karşımıza çıkıyor. Bizim bu sene yaptığımız çalışmaların büyük bir çoğunluğu günümüzden 5 bin yıl önceki tabakalara yoğunlaşmıştı. Bu çalışmaların yanında bir de 5 bin yıl öncesinde de Kültepe’de ne olduğunu anlamak için yaptığımız küçük test sondajlarını daha büyük alanlarda yapmaya başladık. Burada da gördüğümüz Kültepe’nin tarihinin en azından 6 bin yıla kadar uzandığı ve bu tabakalarda yaptığımız çalışmalarda biz yeterince tatmin olacağımız sonuçlara ulaştık ama tabi ki bu daha başlangıç. Bundan sonraki çalışmalarda daha önceki tabakalarla devam edecektir. Tam anlamı ile Kültepe’ye hangi dönemlerden itibaren yerleşildiğini bizlere gösterecektir”
Kültepe’de 70 yılın üzerinde kazı tarihinin olduğunu ve yapılan kazı çalışmalarında elde edilen buluntuları dijital ortama aktararak toplumla paylaşılacağını da sözlerine ekleyen Prof. Dr. Kulakoğlu sözlerini şöyle noktaladı. “Yapılan çalışmalarda sadece arkeolojik kazılarla sınırlı kalmıyoruz. Yani sadece arkeolojik projeler değil, diğer taraftan da çeşitli projeler yürütüyoruz. Özellikle de biliyorsunuz ki Kültepe 70 yıla yakın bir süredir kazılan bir merkez. Kültepe’nin birikmiş çok malzemesi var, Kültepe’nin çok hikayesi var ve biz bu hikayeleri toplamaya çalışıyoruz. Bu yıl başlamış olduğumuz 2 tane projemiz var. Bu projelerden bir tanesi Kayseri Müzesinde korunmakta olan Kültepe’de çıkmış olan eserlerin, şimdiye kadar çalışılamamış eserlerin restorasyonu ve bunların tekrardan teşhire sunulmasıdır. İkinci projemiz ise biraz önce söylemiş olduğum gibi Kültepe 70 yılı aşkın bir süredir kazılan bir merkezden bahsediyoruz. Birikmiş çok belgemiz, hikayemiz, evrakımız ve dokümanımız var. Biz bütün bunları artık günümüz şartlarında muhakkak ki dijital ortama aktarmamız gerekiyor. Dijital ortama aktarıp, bu verileri bütün herkesle paylaşmak istiyoruz. Yani sadece bizim arşivlerimiz de durmasını değil, gerek web sayfamızda gerekse bakanlığın duyurularında yer alacak şekilde Kayseri’nin tanıtımında kullanmak üzere paylaşmak ve duyurmak istiyoruz. Projelerden bir tanesi 70 yıllık kazım merkezi Kültepe’nin hikayesinin dijitalleştirilmesi üzerine dolayısı ile 1 yıl içerisinde tamamlanacak olan bu projeler sayesinde hem Kültepe’nin hikayesi hem kazının hikayesi hem de Kayseri’nin hikayesini toplumla paylaşmak istiyoruz”
Kayseri’de 1956 yılından itibaren Kazı Mimarı Mahmut Akok tarafından kaleme alınan; kazı yapılan alanın krokisinin bulunduğu ve Osmanlıca ile yazılmış notların da yer aldığı günlükler aydınlanmayı bekliyor. Günlüklerin Türkçe’ye çevrilmesi halinde Türk arkeoloji tarihine ışık tutacak.
Kayseri-Sivas karayolu üzerinde bulunan Kültepe-Kaniş-Karum ören yerinde kazı çalışmaları 73 yıldır devam ederken, çıkarılan belgelerle Anadolu tarihi aydınlatılmaya devam ediyor. Ülkemizin en önemli kazı alanlarından biri olan Kültepe Kaniş Karum ören yerinde çıkartılan buluntuların yanı sıra, kazı sırasında tutulan günlükler de hem kazı hem de arkeoloji tarihine ışık tutacak nitelikte. 1956 yılından itibaren Kültepe Kazı Mimarı Mahmut Akok tarafından eski Türkçe ile tutulan günlükler, önemle korunarak günümüze kadar ulaştırıldı.
Günlüklerin; Türk Arkeolojisi açısından çok önemli olduğunun altını çizen Kazı Başkanı Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu; “Değerlerimiz kapsamında değerlendireceğimiz malzemeler arasında görseller önemli bir yer tutmaktadır. Bunların bir kısmının üzerinde kayıtlar var ama bir kısmının üzerinde maalesef kayıtlar yok. Fakat buna rağmen biz bunları tanımaya çalışıyoruz. Çünkü benden sonra bu eserlerin nerden çıktığını ya da ne olduğuna dair veriler olamayacak. Biz bu görselleri de zamanında hocalarımızın yapmış olduğu kutularda koruduğu şekilde yine korumaya çalışıyoruz. Yine hocalarımızın el yazıları ile bunları biz korumaya çalışıyoruz.
“BU GÜNLÜKLER TÜRK ARKEOLOJİSİ İÇİN ÇOK ÖNEMLİ”
Yine aynı şekilde kazı ile ilgili yapılan çalışmalar sırasında, hocalarımızın tuttukları günlükler var. Bu günlükler Türk arkeolojisi için çok önemli günlükler. Bunlardan bir tanesi Kültepe Kazı Mimarı Mahmut Akok’un defteri. Kültepe kazısı 1956 mimarisinde notlar şeklinde, not alınmış Mahmut Akok imzalı bir defter. O zaman yapmış olduğu kazılarda defterinin arasında kazı yaptığı alanın krokisi bulunuyor. Yine eski yazı ile o zamanki insanların alıştığı şekilde sayfalar sağdan sola doğru açılıyor ve tutmuş olduğu eski Türkçe notları da dijitalleştirerek korumaya devam edeceğiz” dedi.
Prof. Dr. Kulakoğlu; zamanında hocaların tuttuğu günlüklerin henüz günümüz Türkçesi’ne çevrilemediğini sözlerine ekleyerek; “Bizim en büyük dezavantajımız, hocalarımızın tuttuğu notları günümüz Türkçesine çevirecek kişilerin olmaması. Bunun en önemli sebebi günlükte yazılmış yazıların genel itibari ile çoğu zaman kısaltma olarak yazıldığı için kelimeler konunun uzmanı olmayan kişiler tarafından tam olarak çözülememekte.
“BİZ BUNLARI ÇÖZECEK İNSANLAR ARIYORUZ”
Bu yazılar aslında bizim şansımız ama şansızlığımız da bunları günümüz Türkçesine çeviremememiz. Bu yazıları günümüz Türkçesine nasıl çevireceğiz bunun araması içerisindeyiz. Bu yazılar okunabilir ama bu alanda profesyonel birinin bu işi yapması lazım. Yani arkeoloji bilen birilerinin olması lazım” ifadelerini kullandı.
https://kultepe.org/wp-content/uploads/2021/11/752x395-sirlar-aydinlanmayi-bekliyor-cozulurse-6-bin-yil-oncesini-isik-tutacak-1634980778696.jpg395752adminhttps://kultepe.org/wp-content/uploads/2022/01/logo-220-ab.pngadmin2021-11-24 16:32:572022-07-27 15:15:33Sırlar aydınlanmayı bekliyor! Çözülürse 6 bin yıl öncesine ışık tutacak